Utanç verici zaferlerden birisi de Halep’te yaşanırken - Selahaddin E. ÇAKIRGİL

Çünkü, kâinattaki her yerAllah’ın mülkü  olup,  Ä°slam’ın hâkimiyetine lâyıktır.

Åžam’dan gelmiÅŸ bazı kardeÅŸler Ä°stanbul’da, Edirnekapı ÅžehidliÄŸi’nde, Birinci Dünya Savaşı’nda müslümanların asırlarca en büyük güç merkezi olan Ä°stanbul’un düşmemesi için Bilâd-ı Şâm’dan koÅŸup burada kan ve can veren büyük dedelerinin mezarlarını bulduklarını gururla söylüyor ve ’Bu vatan hepimizin.. Biz de ÅŸehid torunlarıyız’ diyorlar.

Suriye Faciası‘nın en hayırlı tarafı, Ä°slâm Ãœmmeti‘in sevinçlerde olmasa bile, felaketler karşısında büyük çapta kaynaÅŸmasına vesile olması idi. Baqara Sûresi‘nin 216. âyetindeki, ‘Sizin ÅŸerr zannettiklerinizde hayırlar, hayır zannettiklerinizde de nice ÅŸerrler vardır..‘ meâlindeki mânâ, adetâ, canlı bir örnek olarak karşımıza çıkmıştı.. Nitekim, sadece Ä°stanbul‘da bile, Suriyeli, Iraklı, Filistinli ve Mısırlı yüzbinlerce kardeÅŸlerimiz  -istisnası olsa bile- genel olarak, hiç yadırgamadan ve de yadırganmadan kaynaÅŸtılar; adetâ, bir Ä°slam devletinin baÅŸkenti imiÅŸcesine bir arada yaşıyorlar.

***

Halep dört-beÅŸ yıldır, yarım asırlık Baas Partisi ve (Baba-OÄŸul / Hâfız ve BeÅŸÅŸar) Esed Hanedanı diktatörlüğünün pençesinden kurtulmuÅŸ olarak yaÅŸadıktan sonra düştü.. Ama, ‘Ne yaÅŸamaktı!‘ denilse yeri olacak bir ÅŸekilde.. Çünkü, korkunç bombardımanlar, yıkıntılar, kan, gözyaşı, feryad’u figanlar,. Yıkıntıları mezar edinmiÅŸ yüzbinler, alevler, açlık, susuzluk, ilaçsızlık, hastahanesizlik, silahsızlık.. DEAÅž ya da IŞİD denilen bir örgütün bütün dünyaya, -onların da özel gayretleriyle-  emsalsiz bir kötülük sembolü olarak tanıtılmasından sonra.. Gerçekte hakkı, haysiyeti, ÅŸerefi ve hürriyeti için savaÅŸan ve teslim olmayan bütün direnişçi kitlelerin de DEAÅž’lı  ‘teröristler‘ imiÅŸ gibi gösterilmesi, daha bir büyük zulüm olmuÅŸtu.

Haleb‘in müslüman halkı  ve bütünüyle müslümanlar, evet, Halep‘te kazanamadılar, ama kaybetmediler de.. Çünkü, Halep zâten bir diktatörlüğün, Baas diktatörlüğünün elindeydi, yeniden onun eline geçmiÅŸ bulunuyor. Amerika ve müttefikleri hele de son bir yıl boyunca, Esed rejimini, Suriye’deki diÄŸer terör odaklarına nispetle, tercihleri olduÄŸunu açıkça belirtiyorlardı. Bu durumdan Rusya’nın en büyük payı kapacağını  deÄŸil de, Suriye’de bir bataklığa saplanacağı hayal ediyorlardı herhalde.. 

Rusya ise önceleri yıllarca seyirci gibi kaldığı Suriye Buhranı’na, Ä°ran’la iÅŸbirliÄŸi yaparak öylesine bir daldı ki, o bataklıktan hem  Ä°ran’ı , hem de BeÅŸÅŸar’ın diktatörlüğünü kurtardı gibi hava atıyor ÅŸimdi.. Ä°ran makamları, ünlü generalleri Qaasem Suleimanî’yi 2015 yazında Moskova’ya gönderip, Suriye‘ye direkt müdahale için Putin’i  ikna ettiÄŸini resmen ve gururla açıklıyorlar ve Ä°ranlı birçok askerî yetkililer de, Rusya‘nın Suriye’de bombardıman ettiÄŸi mekanların dakik olarak vuruluÅŸunu, ‘koordinatları biz veriyoruz, Rusya bombardıman ediyor.‘  diye izah ediyorlardı. Ä°ran, ÅŸimdi de zafer çığlıkları yükseltiyor. Yarım milyondan fazla insan katledilerek ve bütün bir Suriye’yi bir deprem veya yangın yerine döndürerek de olsa.. Bütün bunlardan sonra, bugün elde edilen birzafermidir, yoksa bir hiç midir; cevabını yüzakıyla kim verebilir?

12-13 Aralık tarihli Ä°ran gazeteleri büyük baÅŸlıklarla, ‚Halep âzâd ÅŸod! / Halep kurtarıldı!’müjdesini veriyorlardı, sevinçle.. En üst Ä°ranlı yetkili olan Khameneî  ise, Suriye’de  Hz. Zeyneb’in türbesini korumak için bulunduklarını söylüyordu, geçen hafta..

OrtadoÄŸu‘yu kendilerine göre dizayn etmek, düzenlemek iddiasında olan güçler için, sivil halkın yüzbinler halinde ölmesi nedir ki?

***

Enfâl Sûresi-30’da yer alan‚ ‘Onlar bir tuzak kuruyorlar. Allah da bir tuzak kuruyor.. Ve, Allah,  tuzak kuranların en hayırlısıdır‘meâlindeki mânâ bile teselli olarak yeter..

STAR